Enerji yüz yıldır insan hayatında elektrik boyutu ile doğrudan etki eden unsurların başında yer alıyor. Çünkü enerjide özellikle üretim makinelerinin ve eşyaların tamamen elektrik enerjisine bağlı olarak çalışması enerjiyi ve elektrik enerjisini son derece önemli kılmıştır. Bu yönü ile bakıldığında insanlık son 30 yıldır enerjinin daha ucuz ve kaliteli bir şekilde elde edilebilmesi için büyük projeler üretmeye çalışıyor. Işık üreten bitki bu projelerden bir tanesidir.
Yaşanan gelişmeler son yıllarda rüzgar ve güneş enerjisinin büyük bir başarı yakalamasına neden olsa da henüz tam olarak istenen kalite ile bu işlem gerçekleştirilebilmiş değil. Her ne kadar otomobiller için elektrik enerjisi kullanılmaya başlansa da enerjinin sınırsız ve maliyetsiz ayrıca kendi kendini yenileyebilen bir kaynağa dönüşmesi mümkün olabilmiş değil. Enerji söz konusu olduğunda akla ilk gelen formlardan biri aydınlatma sorunları. Çünkü hava karardıktan sonra oluşan ışık ihtiyacının karşılanması dünya üzerinde en çok enerji harcanan konuların başında yer alıyor. Söz konusu soruna çözüm arayan bilim insanları Amerika da büyük bir başarıya imza atmayı başarmış durumda.
Massachusetts üniversitesi yapmış olduğu enerji araştırmaları çalışmalarının ışığında yakaladığı başarı ile artık bir bitkiden ışık elde etmeyi başarmış durumda. Sistem oldukça ciddi bir nano teknoloji bilgisi ve bilimi gerektiriyor. Çünkü bitkinin yapraklarına yerleştirilen nano parçacıklar ile ışık oluşturmak gerekiyor. Yapılan araştırmaları paylaşan bilim insanları söz konusu ışığın elde edilebilmesi için ateş böceklerinin sahip olduğu partiküllerden yararlanıldığı açıklandı. Bitkinin ışık oluşturması için ortalama 4 saat yüksek basınç altında bırakılması gerekmiş durumda. Fakat enerjinin bu yönü ile günlük hayatta kullanılabilmesi şimdilik mümkün görünmüyor. Zira bitkinin ihtiyaç duyduğu basınç değerleri atmosferik basınçtan daha yüksek.
Yapılan buluş için henüz yolun başında olduklarını belirten bilim insanları projenin geleceği konusunda yaşanması muhtemel örnekleri şu şekilde ifade ediyor;
Bir masa lambanızın olduğunu düşünün ve 24 saat sadece suya ve toprağa ihtiyaç duyarak sizin için karşılık beklemeden ışık üretiyor. Şimdi bakış açınızı değiştirin ve caddenizde yer alan aydınlatma direklerinin yerini çok daha güzel ve büyük ağaçların aldığını düşünün. Üstelik ağaçlar ne kadar yoğunsa o kadar çok ışık üretecek. Birde bakış açınızı bir ormanda canlandırın gece ya da gündüz ışıl ışıl olması mümkün olacaktır.
Bilim insanlarının yaptığı açıklamaya paralel olarak düşünüldüğünde gerçekten de yaşanması muhtemel gelişme olarak insan hayatını son derece pozitif etkilemesi mümkün olan bir gelişmenin başarıya ulaşması büyük önem taşıyor. Ortalama 40 ile 1000 yıl arasında ömrü olan ağaçlara da benzer bir uygulama yapılabilirse özellikle dünya üzerinde ağaçlara ve bitkilere verilecek önemin çok daha yüksek olacağı kaçınılmaz fakat son derece önemli bir tahmin olacaktır. Işık üreten bitki projesi insanlığa ne gibi bir fayda sağlayacak merakla bekliyoruz.
